“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”
Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar?
Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar?
Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların?
Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?
Şermin Yaşar, Söyleme Bilmesinler’de, kalabalık bir ailenin ilk bakışta sıkı örülmüş gibi
görünen nakışlarını ilmek ilmek çözüyor. Hem de roman kahramanlarına ayrı ayrı söz hakkı
vererek yapıyor bunu. “Herkesin hikâyesini dinledin. Haydi, şimdi sen anlat: Aslında ne
oldu, nasıl oldu?” diyor adeta. Karakterleri konuştukça çözülen bir sırlar yumağı, Söyleme
Bilmesinler. Yumak çözüldükçe iplerin uçları nerelerden çıkmıyor ki…
Aile bağları nasıl düğümler atar insanların yazgısına? Anne babaların, çocukların omuzlarına
yükledikleri onlara neler yapar? Hayatlarımıza vicdan azabı gibi oturanlar bir gün yerinden
kalkar mı? Yanı başınızdaki o sıradan evlerde aslında neler yaşanır? Romanda bunların
cevaplarını okurken acı bir gülümseme, hatta katran karası bir gülümseme belirecek
yüzünüzde. Yazar, avuç içlerinden yazgılarını okumuyor insanlarının; kalplerinin
kıvrımlarındaki sırları cesaretle döküyor kâğıda. Gülümsemenin acı yanını bilenler,
göründüğü gibi olmayanla ve bir şeyin iç yüzüyle hesaplaşmaya cesareti olanlar için..
“Yalansızız artık. Hâlâ birkaç sırrımız var. Ama yalansızız.”
Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar?
Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar?
Yıllar kalbini dağlasa da içlerindeki o kor söner mi âşıkların?
Her şeyi aşikâr olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur?
Şermin Yaşar, Söyleme Bilmesinler’de, kalabalık bir ailenin ilk bakışta sıkı örülmüş gibi
görünen nakışlarını ilmek ilmek çözüyor. Hem de roman kahramanlarına ayrı ayrı söz hakkı
vererek yapıyor bunu. “Herkesin hikâyesini dinledin. Haydi, şimdi sen anlat: Aslında ne
oldu, nasıl oldu?” diyor adeta. Karakterleri konuştukça çözülen bir sırlar yumağı, Söyleme
Bilmesinler. Yumak çözüldükçe iplerin uçları nerelerden çıkmıyor ki…
Aile bağları nasıl düğümler atar insanların yazgısına? Anne babaların, çocukların omuzlarına
yükledikleri onlara neler yapar? Hayatlarımıza vicdan azabı gibi oturanlar bir gün yerinden
kalkar mı? Yanı başınızdaki o sıradan evlerde aslında neler yaşanır? Romanda bunların
cevaplarını okurken acı bir gülümseme, hatta katran karası bir gülümseme belirecek
yüzünüzde. Yazar, avuç içlerinden yazgılarını okumuyor insanlarının; kalplerinin
kıvrımlarındaki sırları cesaretle döküyor kâğıda. Gülümsemenin acı yanını bilenler,
göründüğü gibi olmayanla ve bir şeyin iç yüzüyle hesaplaşmaya cesareti olanlar için..