Bazen sevdiğini korumak için,
nefret ettiğin kişiye dönüşmen gerekir.
Bir zamanların liman işçisi, İrlanda mafyasının piyonu ve kanundan kaçan Danny Ryan, artık hayal edemeyeceği
kadar saygın bir iş insanı. Las Vegas’ta bir kumarhane imparatorluğu kurmuş, iki lüks otelin sessiz ortağı olarak
milyarlarca doları yönetiyor. Nihayet, her şeye sahip: Güzel bir ev, çok sevdiği bir oğlu ve belki de âşık olabileceği bir kadın.
Hayat güzel.
Ama Danny gözünü daha fazlasına dikince işler değişiyor. Geçmişini geride bıraktığını sanıyordu. Eski düşmanlar
yeniden sahneye çıkıyor. Bu kez sadece imparatorluğunu ya da canını değil, her şeyini, oğlunu bile elinden almaya
yeminliler.
Hayatını ve sevdiklerini kurtarmak için Danny, bir zamanlar olduğu gibi yeniden acımasız bir savaşçı olmak
zorunda. Oysa bir daha asla o adama dönüşmek istememişti.
Providence’ın karanlık arka sokaklarından Washington DC ve Wall Street’in iktidar koridorlarına, Las Vegas’ın
ışıltılı kumarhanelerine uzanan Harabeler Kenti, nefret ve sevgi, hırs ve umutsuzluk, intikam ve merhamet arasında
savrulan destansı bir suç romanı.
“Baba filmine denk bir yeraltı üçlemesinin sarsıcı finali. Yaralı Yüz ve Sıkı Dostlar’ı seviyorsanız, aradığınız kitap
bu.”
— Stephen King
“Harabeler Kenti, Don Winslow’un ustalığını konuşturduğu eser. En iyisini sona saklamış.” — James Patterson
Don Winslow
Bir denizci ve bir kütüphanecinin oğlu olan Winslow, Rhode Island’ın küçük bir sahil kasabasında kitap ve hikâye anlatma sevgisiyle büyüdü. On yedi yaşında, Nebraska Üniversitesinde gazetecilik okumak için kasabasından ayrıldı ve burada Afrika Çalışmaları alanında derece aldı. Üniversitedeyken Güney Afrika’ya yaptığı seyahat, bu kıtayla yaşam boyu sürecek bir ilişkinin kıvılcımını ateşledi.
Winslow’un seyahatleri onu Kaliforniya, Idaho ve Montana’ya götürdü; ardından yazar olmak için New York’a taşındı, hayatını sinema salonu yöneticisi ve daha sonra Times Meydanı’nda özel dedektif olarak kazandı – “Mickey Mouse orayı ele geçirmeden önce.” Askeri Tarih alanında yüksek lisans yapmak için oradan da ayrıldı ve Dışişlerine girmeyi planladı ancak bunun yerine Kenya’da bir arkadaşının fotoğraf safari şirketine katıldı.
Oradaki gezilerin yanı sıra güneybatı Çin’de de yürüyüş gezileri düzenledi ve daha sonra İngiltere’nin Oxford kentinde yazları Shakespeare yapımlarını yönetti.
Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika arasında gidip gelirken Winslow, Edgar Ödülü’ne aday gösterilen ilk romanı A Cool Breeze On The Underground’u yazdı. Eşi ve küçük oğluyla birlikte Winslow, çoğunlukla Kaliforniya’da olmak üzere araştırma işine geri döndü ve ailesiyle birlikte yaklaşık üç yıl boyunca otellerde yaşadı, davalarda çalıştı ve dava danışmanlığı yaptı. The Death and Life of Bobby Z adlı romanının film ve yayın anlaşması, Winslow’un tam zamanlı yazar olmasını ve birçok kitabının mekânı olan sevgili Kaliforniya’sına yerleşmesini sağladı.
Televizyon ve sinemaya yönelen Winslow, arkadaşı Shane Salerno ile birlikte UC/Undercover adlı bir televizyon dizisi yazdı ve ikisi birlikte Savages adlı romanının senaryosunu yazdı. Romanları Oliver Stone, Michael Mann, Martin Scorsese, Ridley Scott, Robert DeNiro ve Leonardo DiCaprio gibi film yapımcıları ve oyuncularının ilgisini çekmiştir. Twentieth Century Fox, The Cartel ve The Power of the Dog’un yanı sıra bir New York Polis Departmanı polisi hakkındaki bir sonraki romanını da satın aldı. Daha önceki kitapları Savages ve The Death and Life of Bobby Z de filme çekilmişti. Winslow, romanlarının yanı sıra Esquire, LA Times Magazine ve Playboy gibi dergi ve antolojilerde çok sayıda kısa öykü yayımlamıştır. Köşe yazıları Vanity Fair, Vulture, Huffington Post, CNN Online ve diğer yayın organlarında yer aldı. Winslow, Raymond Chandler Ödülü (İtalya), LA Times Kitap Ödülü, Ian Fleming Gümüş Hançer (İngiltere), RBA Edebiyat Ödülü (İspanya) ve diğer birçok prestijli ödülün sahibidir. Otuz bir yıllık eşiyle birlikte Kaliforniya’da yaşamaktadır.
Bazen sevdiğini korumak için,
nefret ettiğin kişiye dönüşmen gerekir.
Bir zamanların liman işçisi, İrlanda mafyasının piyonu ve kanundan kaçan Danny Ryan, artık hayal edemeyeceği
kadar saygın bir iş insanı. Las Vegas’ta bir kumarhane imparatorluğu kurmuş, iki lüks otelin sessiz ortağı olarak
milyarlarca doları yönetiyor. Nihayet, her şeye sahip: Güzel bir ev, çok sevdiği bir oğlu ve belki de âşık olabileceği bir kadın.
Hayat güzel.
Ama Danny gözünü daha fazlasına dikince işler değişiyor. Geçmişini geride bıraktığını sanıyordu. Eski düşmanlar
yeniden sahneye çıkıyor. Bu kez sadece imparatorluğunu ya da canını değil, her şeyini, oğlunu bile elinden almaya
yeminliler.
Hayatını ve sevdiklerini kurtarmak için Danny, bir zamanlar olduğu gibi yeniden acımasız bir savaşçı olmak
zorunda. Oysa bir daha asla o adama dönüşmek istememişti.
Providence’ın karanlık arka sokaklarından Washington DC ve Wall Street’in iktidar koridorlarına, Las Vegas’ın
ışıltılı kumarhanelerine uzanan Harabeler Kenti, nefret ve sevgi, hırs ve umutsuzluk, intikam ve merhamet arasında
savrulan destansı bir suç romanı.
“Baba filmine denk bir yeraltı üçlemesinin sarsıcı finali. Yaralı Yüz ve Sıkı Dostlar’ı seviyorsanız, aradığınız kitap
bu.”
— Stephen King
“Harabeler Kenti, Don Winslow’un ustalığını konuşturduğu eser. En iyisini sona saklamış.” — James Patterson
Don Winslow
Bir denizci ve bir kütüphanecinin oğlu olan Winslow, Rhode Island’ın küçük bir sahil kasabasında kitap ve hikâye anlatma sevgisiyle büyüdü. On yedi yaşında, Nebraska Üniversitesinde gazetecilik okumak için kasabasından ayrıldı ve burada Afrika Çalışmaları alanında derece aldı. Üniversitedeyken Güney Afrika’ya yaptığı seyahat, bu kıtayla yaşam boyu sürecek bir ilişkinin kıvılcımını ateşledi.
Winslow’un seyahatleri onu Kaliforniya, Idaho ve Montana’ya götürdü; ardından yazar olmak için New York’a taşındı, hayatını sinema salonu yöneticisi ve daha sonra Times Meydanı’nda özel dedektif olarak kazandı – “Mickey Mouse orayı ele geçirmeden önce.” Askeri Tarih alanında yüksek lisans yapmak için oradan da ayrıldı ve Dışişlerine girmeyi planladı ancak bunun yerine Kenya’da bir arkadaşının fotoğraf safari şirketine katıldı.
Oradaki gezilerin yanı sıra güneybatı Çin’de de yürüyüş gezileri düzenledi ve daha sonra İngiltere’nin Oxford kentinde yazları Shakespeare yapımlarını yönetti.
Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika arasında gidip gelirken Winslow, Edgar Ödülü’ne aday gösterilen ilk romanı A Cool Breeze On The Underground’u yazdı. Eşi ve küçük oğluyla birlikte Winslow, çoğunlukla Kaliforniya’da olmak üzere araştırma işine geri döndü ve ailesiyle birlikte yaklaşık üç yıl boyunca otellerde yaşadı, davalarda çalıştı ve dava danışmanlığı yaptı. The Death and Life of Bobby Z adlı romanının film ve yayın anlaşması, Winslow’un tam zamanlı yazar olmasını ve birçok kitabının mekânı olan sevgili Kaliforniya’sına yerleşmesini sağladı.
Televizyon ve sinemaya yönelen Winslow, arkadaşı Shane Salerno ile birlikte UC/Undercover adlı bir televizyon dizisi yazdı ve ikisi birlikte Savages adlı romanının senaryosunu yazdı. Romanları Oliver Stone, Michael Mann, Martin Scorsese, Ridley Scott, Robert DeNiro ve Leonardo DiCaprio gibi film yapımcıları ve oyuncularının ilgisini çekmiştir. Twentieth Century Fox, The Cartel ve The Power of the Dog’un yanı sıra bir New York Polis Departmanı polisi hakkındaki bir sonraki romanını da satın aldı. Daha önceki kitapları Savages ve The Death and Life of Bobby Z de filme çekilmişti. Winslow, romanlarının yanı sıra Esquire, LA Times Magazine ve Playboy gibi dergi ve antolojilerde çok sayıda kısa öykü yayımlamıştır. Köşe yazıları Vanity Fair, Vulture, Huffington Post, CNN Online ve diğer yayın organlarında yer aldı. Winslow, Raymond Chandler Ödülü (İtalya), LA Times Kitap Ödülü, Ian Fleming Gümüş Hançer (İngiltere), RBA Edebiyat Ödülü (İspanya) ve diğer birçok prestijli ödülün sahibidir. Otuz bir yıllık eşiyle birlikte Kaliforniya’da yaşamaktadır.